Karaçalı
Karaçalı

Karaçalı – Sesindeki Haziran Şarkı Sözleri


Karaçalı – Sesindeki Haziran Şarkı Sözleri

Suç olmadan;
Dönerken bir otopsi sabahından,
Doğrulurken öfkenden, iki adım uzağımda.
Boynundan göğsüne denk düşen bulvar,
Devrilen binalar, Acıbadem Durağı’nda.
Hayır! Dudak payı yırtık ruhum, ayrık.
Mukadderat zift, tut ki kaldık ayrı gayrı.
Saklanma, patika yol zaman zalim,
Fezânın yangınlarından yadigâr halim..
Objeler ihvanlık, nesneler objektif,
Eskimez insanlık, eskimoyu katletti.
Kan döker, kalbe vermez direktif,
Zamanla ağır geldi,
Taktığım sudan bileklik..
Göstermez gündüz gözü,
Camım da kör sineklik,
Kör bıçaktım; üstümü örtmeseydin.
Bıraksaydın da, son sözümü söyleseydim.
Arar bulurdun, gerçekten özleseydin..

Aslında şaşkınım;
Yıllar olmuş, attığın kurşunun bıraktığı,
Şuurumun sakatlığından,
Yanında yattığımdan, dibe battığımdan,
Sesimi sildiğinden, şarkımı kısalttığından..
Fakülte çıkışı yaktığım sigaraydın,
Bu aşkı kılıcım bile karşılayamazdı..
Ölümle atlar nasıl yarışır..?
Böyle olmasaydı..
Biz birbirimizi her zaman üzerdik..
Bizim bütün düzenimiz kargaşada düzendi,
Sen; dudağını kilitlerdin, ağlayıp küserdin,
İnan.. dokunulamayacak kadar güzeldin.
Ey o zalim şüpheyi şakağıma çekiç vuran çelişki!
Ey onun elini tutunca dağılan kalabalık!
Gökyüzüne baktığımda; saygın bir subay görüyorum..
Bu haydut kibrimi bir tarafa bırakıp.

Ruhun sevmek istediğinden nefret etmek zor,
Onsuz ağaç gibisin, hiç akraban yok.
Sor kaç semt, kaç durak ağlanır?
Kaç eşya ayaklanır, kaç kadın yasaklanır?
Aşkın ilk nefes bilgeliğin son gasp edilir,
Sabahın körü, yüzümde tokat sersemliğin..
Odam boş diyelim ki; bugün savaş bitti,
Ne var yani, adımlarını alsan geri?
Bilirsin; hayat, bir bakıma güzeldir.
Dar sokaklar; poz veren eski dostlar gibi..
Mercedes gibi, turkuaz gibi, yaz gibi,
Fazla bir mektup, son bir şans gibi..


0 Comments

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir